Haber

5 Yaşındaki Çocuk Kendi Kalbi Nakledilerek Yeniden Doğdu

Henüz anne karnındayken kalbinde tümör olduğu belirlendi. Doktorlar, “İleride kalp naklinden başka çaresi kalmayacak” dedi. Büyüdükçe tümör de büyüyerek kalbiyle aynı büyüklüğe ulaştı. Ekin Ada Işık, 5 yaşındayken mucizevi bir ameliyatla yeniden doğdu. “Yüzyılın kalp cerrahları” arasında adı geçen Prof. Dr. Afksendios Kalangos ile birlikte. Yılmaz Zorman, ameliyatta ‘Ekin’in kalbini çıkardı’, ameliyathane masasında iğneyle kuyu kazarcasına tümörü kalpten çıkardı, kalbi olmadan hayatta tutulan Ekin’e ise kendi kalbi nakledildi. 8 saat boyunca göğüs boşluğunda. Doktorları, dünyada “bu kadar genç yaşta” kalp nakli yoluyla hayata dönen bir insanın başka bir vakasına rastlamadıklarını söyledi.

Balıkesir’de yaşayan Mustafa ve Fahriye Işık çiftinin tek çocuğu Ekin Ada’nın, anne karnında 32 haftalıkken kalbinde tümör olduğu tespit edildi. Doktorlar bebeği alın dese de anne Fahriye Karaca Işık onu doğurmak istedi. Doğmadan önce başvurdukları her doktor “Tek çaresi kalp naklidir” diyordu. 5 yaşına geldiğinde tümörü kalbiyle birlikte büyümüş ve 8 santimetrelik minik kalbi kendisi kadar büyük bir tümörü taşımak zorunda kalmıştı. Ekin Ada, geçtiğimiz ekim ayında Koç Üniversitesi Hastanesi’nde dünya tıp literatürüne girecek ameliyatla yeniden dünyaya geldi. “Yüzyılın kalp cerrahları” arasında adı geçen Prof., 8 saat süren ameliyatta Ekin Ada’nın kalbini “çıkardı” ve ameliyat masasında tümörü temizledikten sonra nakletti. Dr. Afksendios Kalangos ve Opr. Yılmaz Zorman bu eşsiz operasyonu şöyle anlattı: “O kadar riskli bir ameliyattı ki, nefesimizi tutarak yaptık. Kadavradan kalp nakli ise elinizde sağlıklı bir organ daha var. Ototransplantasyonda” yani hastanın kendisinden nakil, en ufak bir hata durumunda değiştirebileceğiniz başka bir organınız var.” “Organ yok” diye açıkladı.

“İKİNCİ DOĞUMUNA TANIK OLDUM”

“Bu çocuğun ikinci doğumuna şahit oldum” diyen Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Doğum Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. 32.haftada anne karnındaydı.Fetal EKO’da kalp tümörü tespit edildi.Kızımız doğduktan sonra 3 ila 6 ay arayla takiplere başladık.Kalpteki tümörün yaşı büyüdükçe kalp ile birlikte Büyüyor. Bu tümörlerin bir kötü yanı da ritim düzensizlikleri yaratmaları. Ani ölüm riski çok yüksek olan vakalar. Tümörün büyüklüğü neredeyse kalp büyüklüğündeydi. 7 santimetrelik tümör, Ekin Ada’nın kalbi Zaten 8 santimetre boyundaydı.Sol karıncıktaki tümörün bir başka büyük tehlikesi daha var: “Tümörün içinden geçen değerli bir koroner arter vardı.”

“Soğan kabuğunu soyarak tümörü kalpten ayırıyoruz”

Tümörün içinden hayati bir damar geçtiği için kalp yerinde ameliyat olmanın mümkün olmadığını anlatan Prof. Dr. Kalangos, büyük bir risk alarak kalbi çıkarıp ameliyatı yapmayı tercih ettiklerini vurguladı. Prof. Dr. Kalangos, “Çok dikkatli çalışmamız gerekiyordu, bu yüzden kalbi çıkarıp damarlarından ayırdık ve (kalp vücuttan ayrıyken) masanın üzerine koyarak ameliyata devam ettik. kavite tamamen boş kaldı ve ‘kalpsiz’ bir halde makineye bağlanarak izlendi. Kalp, sol karıncıkta hasarla birlikte masanın üzerindeydi.” Tümörü ele vermeden hem kasları hem de atardamarları koruyarak açtık. Dr. Yılmaz Zorman ile birlikte nefesimizi tutarak tümörü kalp kasından soğan kabuğunu soyar gibi hassas bir şekilde ayırdık. Tümörün içinden geçen 1 milimetrelik ince koroner arteri bulduk ve titizlikle tümörden ayırdık. “Kalbi tamamen temizledik. Tamir edilen kalbi tekrar yerine taktık” dedi.

KALBİNİ TAKTIKTAN SONRA GÖZLERİNİ EKRANA TAKIP İLK ATIMI BEKLEDİ

Prof., Ekin Ada’ya kalbi naklettikten sonra yaptığı ilk işin monitöre bakmak olduğunu da söyledi. Kalangos sözlerini şöyle tamamladı: “O anda yapacağınız ilk şey elbette gözlerinizi monitöre sabitlemek olur. Kalp yeniden çalışmaya başladı ve büyük bir rahatlama yaşadık. Ben rutin olarak kalp-akciğer nakli yapan bir cerrahtım. özellikle Cenevre’de yurt dışındayken, kalp nakli konusunda çok tecrübem var.” Cerrah olmama rağmen ototransplantasyon yani hastanın kalbinin alınıp takılması deneyimini ilk kez yaşadım. Dolayısıyla bu benim için de özel bir an oldu. Ekin Ada’nın başka alternatifi yoktu. Mucizevi bir şekilde ölmeye mahkum olan bir insanın hayata geri döndüğünü hayal edin, “Bu ikinci doğum değilse nedir?”

“EN KÜÇÜK HATADA BAŞKA ALTERNATİFİMİZ YOKTU”

Prof. Dr. Opr. Ameliyatı Kalangos’la birlikte gerçekleştirdi. 8 saat süren ameliyat sırasında birçok kez nefeslerini tuttuklarını söyleyen Dr. Yılmaz Zorman, şöyle konuştu: “Çok uzun bir ameliyattı. Gerçekten hocayla kaç kez göz teması kurduğumuzu, kaç kez göz göze geldiğimizi hatırlamıyorum. Nefesimizi tuttuk. Ekin Ada her şeyiyle çok özel bir çocuk. Ben çok özel bir çocuğum.” Kariyerimde hiç ameliyatla karşılaşmadım. Biz de hocamızla birlikte literatür taraması yaptık. Literatürde bu yaşta böyle bir tanıyla başarılı bir ameliyat geçiren bir hasta bulamadık. Bazı girişimler oldu ama bu yaştaki bir çocukta başarılı bir ameliyat ve ototransplantasyon, bu ameliyatın bunu azaltan unsurlar olduğunu düşünüyorum.”

Ritim bozuklukları nedeniyle ani ölüm riski yaşamaya başlayan Ekin Ada’nın yaşına, boyuna ve kilosuna uygun kalp bulunana kadar nakil bekleyecek durumda olmadığını da anlatan Dr. Zorman, “Diyelim ki kalp nakli ameliyatı yapıldı, o anda alternatifiniz olurdu. Çünkü orada sağlam bir kalp dokusu var ve onu değiştirdiğinizde çalışacaktır. Ancak ikinci bir alternatifimiz de yoktu. Hatta” diye konuştu. Ekin’i ameliyata almadan önce neden bunu yapıyoruz sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz.” “Çünkü onu annesinin kucağından alıp ameliyathaneye götürüyorsunuz ama işler yolunda gitmezse kötü haber vermek zorunda kalabilirsiniz. Bu hepimiz için çok yıkıcı olur. Ziyarete geliyor.” artık inanın bu mutluluğun tanımı yok” diye sözlerini tamamladı.

“BİRİSİ RİSK ALMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYİP ONU KURTARDI”

Hamileliğinin son haftalarında kendisine konulan korkunç teşhisle yüzleşmenin çok zor olduğunu anlatan anne Fahriye Işık Karaca, duygularını şöyle dile getirdi: “32. haftaya kadar her şey çok güzel giderken bir anda şu haber bizi sarstı: bizi alt üst etti. Gittiğimiz hastanelerde kızımız için hiçbir şey yapılamayacağı söylendi.” . Doğumdan sonra 10 gün yoğun bakımda kaldı ama 10 gün sonra onu kucağıma alabildim. Herkes çocuklarıyla birlikte hastaneden çıkıyor ama siz hastaneden eliniz boş çıkıyorsunuz. Çaresizliğin ne demek olduğunu kızımla yaşadım. Çok şükür Kalangos hocamızla tanıştık. Hiçbir çocuğun kaderine terk edilmemesi gerektiğini söyledi. “Bunun yapılamayacağını ve birinin risk alması gerektiğini söyledi. Denenecek başka bir yöntem yoktu. O yüzden kabul ediyorsunuz. İlk gittiğimiz hastanede hayata son verilmesi konuşulurken. Anne karnındaki çocuk ve beni doğururken öyle bir şeyle karşılaşıyorsun ki, çocuğunu sağlığına kavuşturup doğuruyorsun.” Bu size hayatınızı yaşayabileceğinizi gösterir. “Dünyanın benim olduğunu söylersem, bu yetersiz bir ifade olur.”

“BİR KAHRAMAN DUYUYORUM”

Baba Mustafa Işık, kızının doğumundan önce gittiği her hastanede kendisine kalp naklinden başka seçeneği olmadığının söylendiğini kaydederek, “Ameliyat bitince hocamız bizi ameliyathanenin kapısına çağırdı. Ellerini açar açmaz ameliyatın başarılı geçtiğini ve tüm dünyanın bizim olduğunu anladık. Öğretmenime sarıldım ve ağladım.” Küçücük vücuduyla böylesine zorlu bir hastalığa direnen ve geçirdiği mucizevi ameliyatla sağlığına kavuşan minik Kurbağa Ada, kendisini bir kahraman gibi hissettiğini belirterek, “Ameliyata girmeden önce neler olacağını çok merak ediyordum. Bir kahraman gibi bekliyordum. Daha önce iki kez yoğun bakımda kalmıştım. Günler çok uzun zaman geçmişti.” “Artık korkmuyorum çünkü büyüdüm. Hayvanları çok sevdiğim için gelecekte veteriner olmak istiyorum. Onları fit hale getirmek istiyorum” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu